19 Mart 2009 Perşembe

...


derinlerde kaybolurken yorgun ama yılmamak için çırpınan bedenim,yüğreğim sığınacak bir yerler arıyor.bu yer neresi bende bilmiyorum ,arıyorum ama neyi?istiyorum neyi?sıkılıorum ama neden? nedennnn nedennn nedennnn?
hep bir neden aramakla geçti zamanım hep birşeyleri ayrıntısıyla düşünmekle küçük şeylere takılıp üzülmekle gerçi öyle yani tam tersi olsaydım ne kadar mutlu olurdumki? ne demek istediğimi ne anlatmak istediğimi bende bilmiyorum susmak istiyorum ama bir okadarda konuşmak uyanmak istiyorum ama hiç uyumadan bağırmak istiyorum ama birileri duymadan habersizce gitmek istiyorum yokluğum farkedilmesin istiyorum kimse düşünmesin beni nerde napıyordur demesin alıp başımı gitmek istiyorum sadece bu
yada ne istediğimi bilmiyorum ben istemeyi istedim belkide bu gece yorgun uykusuz bir kaç saat sonra uyanmak zorunda olan bedenimle..hep öyledir ya pencereni aç temiz havayı çek içine derin bir nefes al gel kendine yarın yeni bir gün olacak..bunların hepsi palavra evet yarın bir gün olacak ama yarın dünün üstüne gelecek.. dünüm hiç bitmeyecek yarın olacak sonra bir tane daha yarın sonra bir tane daha dünler birikip duracak hiçbirindeki yaşanmışlıklar yıpranmışlıklar gitmeyecek olduğu yerde duracak devam edecek en önemli vazifesini yapmaya..seni üzmeye..karemi yoksa dikdörtgenmi bu oda duvarlar gittikçe üstümemi geliyor yoksa?vitrinde tam 18 tane fincan var şimdi neyi saymalı duvarlarda fayans değil oysa?adımla ölçmeli bu odayı sayayım bakayım kaç adım eder bir dakika daha geçer bu arada...düşünmekkk düşünmek düşünmekk ...sadece düşünüorum sürekli düşünecek birşeyler arıyorum buluyorum düşünüyorum düşünüyorum...bedenim değil mesele ruhumu taşımak ağır geliyor artık bana sindikce içine yaşanmışlıklar acılar biraz daha kilo alıyor yoruyor terliyorum onu taşırken..tereddütteyim şimdi gitmelimi bu dünyadan yoksa kalıp geri adımlarla devam mı etmeli bu olaya..neden geldim ki ben dünyaya amac ne ki belki 50 belki 20 yıl sonra geri döneceksem sonsuz bir yaşam için mi tüm bu karmaşa? sonlu bir hayatta mı sınanıyoruz sonsuz yaşama? yada biz napıyoruz ki bu hayatta?
etrafımda kimse olmasa sacmalayanlar sevenler üzenler üzdüklerim sevdiklerim hiçbiri olmasa herkes, gökyüzü bile sussa güneş doğmasa yalnız ben ve duvarlar sadece sorular yapılması gereken hesaplar düşünülmesi gereken can acıtanlar,..biraz rahatlık biraz huzur biraz..biraz..
şimdi ben niye düşünüyorumki bunları yarın yine olacak dün beraberinde gelecek heybeme eklediklerim biraz daha artacak daha üstüne niye düşünorumki?
okadar çoğulken neden bu kadar tekil olurki bir insan?neden ?bunu başkalarımı ıster yada bunu kendımı bılerek yapar?şurda düşünürken kim olmalıki yanımda?kim varki yakınımda?herkes uyuyor hayatımdaki tüm insanlar şimdi kimbilir hangi rüya tufanında şimdi bu saatte uyumayanınız varmıki bu dunyada?gelip karşıma beni dinleycek olanınız?ben birşey anlatmadan susarak beni anlayacak olanınız?yorum yapmadan yardımcı olayım derken birşeyleri batırmadan olur olmaz şeye burnunu sokmadan sadece karşındakini sevdiğini göstererek aradaki sevgiyi bir iletişim aracı yaparak beni dinleyecek olanınız varmıki?
bir bardak su içmeli bu olanlara sonra yatağa başını koymalı karşıma beni almalı kendimle konusmalı,ben benle konusacağım kim varki bu dünyada?

(saat03.15 19mart 2009)(ne yazdığımı bilmiyorum kontrol etmeden yayınlıyorum.)

0 yorum:

Blog Widget by LinkWithin

    © Blogger template by Emporium Digital 2008

YUKARI ÇIK